İnanmak Zor Mu
İnanmak zor mu?
İnanmak öğrenilebilir bir şey mi o da ayrı bir muamma.
İnanmak çok zor, inanmış görünen bir çok kişiler tereddüt içindedirler
fakat belli etmezler.
Çünkü her kişinin içinde Hz. ALLAH’ı inkâr eden kâfir nefs var.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şerifinde;
"Nefsini bilen Rabbini bilir "buyurmasının sırrını öğrenmek ve nefsimizi bilmemiz lâzım.
Ancak o zaman Rabbimizi bilir Ona kalpten iman ederiz.
Biz şimdi bu hakikati buraya yazıyoruz, içinde terbiye görmemiş Hz. ALLAH’a inanmıyan
nefs taşıyan, nefsini bilmeyen birisi bu yazıyı okuduğu zaman, bu yazıyı yazan bizden tiksinir.
Ne diyor bu yobaz, insan içinden gelen duyguları ile hareket etmeli diye düşünür ve bu işlerden
uzak durur ilgi duyanlara da düşman olur.
Çünkü içinden gelen arzunun şeytanın arzusu olduğundan habersizdir.
Az evvel, Hz. ALLAH’a nasıl iman edilir, çaresi nedir diye düşünmüştük ve nefsini bilen
Rabbini bilir hadisi şerifine tutunmuştuk.
O zaman biz kendisine uyduğumuz irademizi ki bunun adı nefstir onu kontrol altına alacağız.
Burada bizim en kıymetli olan cevherimiz aklımızdır onu devreye sokacağız nefsimizin irademizin
hükmettiği işleri akıl süzgecinden geçireceğiz nefsimizin hükmünü aklımızla uygulayacağız.
Bu çalışmayı yaparken kuran ve sünnet ışığından ayrılmayacağız.
Eğer kuran ve sünnet ışığı olmazsa akıl da yanılır.
Hadisi şerifte Resulullah (s.a.v) Efendimiz;
"En şiddetli düşmanın iki yanınız arasındaki nefsindir."(Beyhaki)
Buyurduğuna göre, Peygamber Efendimize iman eden bir mümin
nefsinin kendisine düşman olduğunu öğrenmiş olur.
Nefsinin kendisine düşman olduğunu öğrenen de nefsini bilmiş olur.
Ayeti kerimede;
"Rabbimin merhameti olmadıkça, nefs olanca şiddetiyle kötülüğü emreder."(Yusuf -53)
Emri İlâhiyesini duyan da, nefsin şiddetinden kurtulmanın ancak Hz. ALLAH’a iman etmekle
Ondan yardım almakla mümkün olacağını da bilmiş olur.
Yani nefsinin düşman olduğunu bilmeyen Rabbine kalpten iman edemez ancak dil ile söyler.
Ayeti kerimede;
"Nefsini tertemiz yapıp arındıran felâh bulmuş kurtulmuştur.
Onu kirletip örten kişi ise, ziyana uğramıştır."(Şems 9-10)
Varın siz düşünün nefsini bilmeyen insanların akıbetini,
Şu anda yeryüzünde yaşayan insanların çoğu nefsini
ilâh edinmiş nefslerine tapmaktadırlar.
Diyeceksiniz nefsine tapıyor bu kişi ALLAH’a nasıl inansın?
İçinden gelen arzuya karşı gelemiyor inanmadığı için de Hz. ALLAH’tan yardım alamıyor.
Aklını kullanacak, düşünecek ki, bu zamana kadar nefsime uydum başım belâdan
kurtulmadı, bundan sonra dikkat etmeliyim nefsine uyanlardan uzak olmalıyım,
beni insan yaratan ALLAH’ın sevdiği imanlı kişilerle irtibat kurmalıyım.
Kişi yaratıcısının aradığı müddetçe bu yolda sebat ettikçe bir gün gelir Hz. ALLAH
ona kendisini bulacak bir vesile nasip eder.
Hadisi şerifinde Resulullah (s.a.v) Efendimiz buyuruyor.;
"VALLAHi ben, vefatımdan sonra, ALLAH’a şirk koşmanızdan korkmuyorum,
Fakat nefslerinize uyacağınızdan korkuyorum." (Buhari 661)
Hz. ALLAH (c.c) cümle ümmeti Muhammedî nefslerini şeytana kaptıran kullarından
eylemesin. Zatına has kul, Peygamberi Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize
ümmet etsin inşaALLAH.
Kalpteniman Yusuf Kutan