Hz. ALLAH (c.c) İle Beraber Olmak Ve Onu Yanında Bilmek
Hazreti Allah (c.c) İle Beraber Olmak Onu Yanında Bilmek.
Hazreti ALLAH cc ile beraber olmak ve onu yanında bilmek Bu ancak Onun verdiği nasiple olur.
Hz. ALLAH (c.c) kulları ile irtibat kurmayı murad ettiğinde yine kullarından vazifelendirdiği Peygamberler yarattı.
En sonunda ise, Peygamber (s.a.v) Efendilerimizle Cebrail Aleyhisselamı aracı yaparak irtibat kurdu.
O nurlandırdığı Peygamber Efendimizle ona teslim olan inanan kulları ile de irtibat kurmuştur.
Zatı akdesi cismani olarak hiç bir şeye benzemediği için şeklen ve cismen kullarına görünmemekte, Ancak Hz. Musa aleyhisselama tur dağında ateş olarak görünmüştür.
Bu gerçeklerin ışığı altında şunu görebiliriz, Bir insan Hz. ALLAH (c.c) ile gönül bağı kurabilmesi için canlı cismani görünen Hz. ALLAH'ta fani olmuş kalbi mutmain bir Hakk aşığına ihtiyacı vardır.
Eğer bulamamış ise boşluktadır şeytana karşı zayıftır. Çünkü şeytan insanları kıyamete kadar kandırmaya yemin ettiği için, iblis şeytan ona her geç musallat olacak, o kişinin kuranı kerime, peygamber Efendimize, nihayet Hz. ALLAH’a olan imanını bozmaya çalışacaktır Hz. ALLAH (c.c) muhafaza etsin.
Onun için, Müslüman olan her insanın İmanını koruya bilmesi için çareler aramalıdır.
Ayeti kerimede:
"EY MUTMAİNE OLAN NEFS, DÖN RABBİNE SEN ONDAN RAZI, O SENDEN RAZI OLARAK." (Fecr -27,28)
Yukarıda geçen Ayeti kerimenin sırrına mazhar nefsi mutmain olmuş bir Hakk aşığından feyz alması şarttır.
Hz. ALLAH (c.c) Resulullah (s.a.v) Efendimizi Ahirete almakla meydanı şeytanı lâneye bırakmamıştır.
O nur peygamberin Ruhunu kıyamete kadar vazife başında tutmakta irşadını devam ettirmektedir.
İşte onun bıraktığı şeriatı ve sünneti seniyyesini aynen uygulayan Ümmetinden seçkin kalbi mutmain olmuş kulların kalplerine girerek Hakk ve hakikati duyuruyor. Ve bu güzel insanlar yeryüzünün her yerinde vardır.
Bu kalbi mutmain insanlar vefat ettiklerinde onları yerine yenileri geçmektedir.
Azgın nefisliler istemesede bu nurlu insanlar kıyamete kadar gelip geçecektir.
İşte böyle kullar ile irtibata geçen Hz. ALLAH’tan akan manevi rahmet içinde yaşarlar.
Böyle mübarek kullarla irtibat kurmayan nefsini mutmain edemez. Zanla Amel eder, zanla inanır.
Ve o kişi her an imanını kaybetme tehlikesi içindedir.
Çünkü gözle görmediği şeytan her an onun açığını beklemektedir.
Büyük velilerden Hakemi Tirmizi Hz. bile İmanını kaybetmemek için her sabah namazının sünnetini kılar kılmaz şu duayı yapıyormuş:
"YA hayyu ya kayyum Ya bediüssemavati vel erdı Ya zel celali vel ikram Eselüke en tuhyiye kalbi bi nuri marifetike ebeden Ya ALLAH, Ya ALLAH Ya ALLAH. "
Ey hayyum ve kayyum Ey yerleri ve gökleri yaratan Ey celal ve ikram sahibi ALLAH’ım, ne olur kalbimin nurunu ebedi eyle diye niyazda bulunmuş.
Bazı nefsinin oyununu bilmeyenler kendilerine güveniyorlar Hz. ALLAH’ın veli kullarını hakir görüyor onlarla irtibatı gerek görmüyorlar.
Hz. ALLAH (c.c) cümle mümin kullarını şeytanlaşmış şeyhlerden uzak tutsun Gerçek mürşidi kamillerle buluştursun. Amin..
Kalpteniman Yusuf Kutan