Mürşidi Kamili Düşünmek Şirke Düşürür Mü
Mürşidi Kamili Düşünmek Şirke Düşürür Mü?
Hazreti ALLAH (c.c) ikram edeceği nimetlerini belirli bir sebeple indiriyor.
Zahiri Rızıklardan başlarsak, Örneğin yağmurun yağmasına bulutu ve rüzgarı sebep kılmıştır.
Ve bu sebepler olmadığı takdirde yağmurun yağması beklenemez. Dünyayı aydınlatmada ise güneşi sebep kılmıştır.
Güneş olmadığı takdirde aydınlık beklenemez. Geceleri ise kullarının yol bulmaları için Ayı ve yıldızları sebep kılmıştır.
Buraya kadar gözle görünen zahiri nimetler,
Batıni nimetlere gelince ise, gözle görünmeyen iki cihan Güneşi Resulullah (s.a.v) dır.
Ay ve yıldızlar ise, Ahirete irtihalinden sonra onun izini kalıbı kalıbına yolunda yürüyüp izini bozmadan takip ettirip sebep kıldığı nefsi için çalışmayan yalnız Hz. ALLAH için çalışan hakiki Alimlerdir.
Bu alimler iki cihan güneşi olan Resulullah (s.a.v) den ışık alarak etraflarına nur saçmışlar saçmaya devam ediyorlar.
Kişinin gözü körse güneşi göremiyorsa burada hata kör olan kişidedir.
Görmeyenin yapacağı iş güneşi inkardır.
İşte Peygamberlik kapısının kapandığı bu ahir zamanda kullarının gaflete düşmemeleri için Dini tazelemeleri için Hz. ALLAH Hakiki alim olan mürşidi kamilleri sebep kılmıştır.
Nefsani bakan kör bakar ve gelen nuru göremez göremeyince de ilk yapacağı şey inkardır.
Bu Cılık yumurta kalpli insanlar manevi kör olan gözle baktıkları için, maddesel baktıkları için Hz. ALLAH’ın veli kullarını vesile kılarak saçtığı nuru göremiyorlar.
Göremeyince de düşman oluyorlar.
Şimdi insafla düşünelim, Hz. ALLAH (c.c) kullarına manevi kuvvet almaları için sebep gönderiyor nefsine ve cahil aklına uyan zalim de karşı çıkıyor ve bu insanlar da Hz. ALLAH ile savaş ettiklerinin farkında değiller ve ben bu zihniyette olan kişilerin akıbetlerinin çok kötü olarak sonuçlandığını gördüm.
Şirke düşüyorlar yaygarasına gelince, Peygamber (s.a.v) Efendimiz zamanında asrı saadet devrinde onun gözünün içine bakan onun emirlerini bir bir uygulayan ashabı kiram şirke mi düşmüşlerdi.
Her zaman onun hayali ile yatıp kalkarlardı. Hz. ALLAH hayal edilemez çünkü onun eşi ve benzeri yoktur kul ne yapacak Hz. ALLAH’ın nurunu getireni duyuranın gözlerine bakacak ki içine nur dolsun. Ashabı kiram da Resulullah (s.a.v) Efendimizin yüzüne baka baka sohbetlerini dinleye dinleye nurlandılar.
Çünkü Hz. ALLAH nurunun akmasına onu vesile kılmıştı.
Şimdi bu sözlerimize karşılık biri kalkıp onlar şirke düşmüştü diyebilir mi ?
İşte onun yolunda izini bozmadan yürüyen mürşidi kamiller de Resulullah (s.a.v) akseden nuru dağıtıyorlar.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz zahiri olarak görünmüyor ki mübarek yüzünü görelim .
Bu ruhi ihtiyacımızı karşılamamız nurlanmamıza vesile olmaları için onları bizlere Hz. ALLAH (c.c) sunmuştur.
Kim ki onlara karşı geliyorsa Hz. ALLAH’ın ikramına karşı geliyordur.
Ve ne yazık ki bu büyük hatanın farkında değiller.
Şirk konusunda Kabeyi beytullahı örnek gösteriyorum kullarının bir araya gelmeleri için kabeyi kendi evi manası olan Beytullahı diye tanıtan Hz. ALLAH, beytullahı tavaf ettirirken kullarını Haşa, şirke mi düşürüyor ?
Gözü kör kulağı sağır olanlar bu anlattıklarımızı ne duyarlar ne de görürler.
Yinede Hz. ALLAH bu gaflete düşen ALLAH’ın veli kullarını inkar edenlerin kör gözlerini ve sağır kulaklarını açsın Hakikati hem göstersin hemde duyursun İnşaALLAH..
Ayeti kerime: "Sadıklarla beraber olunuz."(Tevbe 119)
Kalpteniman Yusuf Kutan