Nefsine Bağlı, Dünyaya Bağlı
Nefsine Bağlı, Dünyaya Bağlı
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimede:
"O kimseler ki, onlar gaybe inanırlar ve beş vakit namazı
gereği üzere kılarlar.Onlara verdiğimiz rızıktan harcarlar yedirirler."(Bakara -2)
Diliyle ve kalbiyle iman ederek ibadet yapanlara ne mutlu.
Çok kişiler ben inanıyorum der fakat biraz deştiğin zaman sözde iman ettiği özde iman etmediği meydana çıkar.
Bu kişiler hem etrafını hem kendini kandırır.Bunların peşinden gidenler de inandıklarını zannederler.
Ve dünyada yaşayanların çoğu böyle yaşıyor.Çünkü görünmeyene inanmak kalpten iman etmek herkesin
başarabileceği bir şey değildir.
Ne mutlu kalpten iman edene.
Ne yazık ki imanı dilde kalana.
Akıllı insan ne yapıp yapmalı kalpten iman etmenin yolunu bulmalıdır.
Çok iman ettiğini söyleyen ahkam kesen imamlar gelmiş geçmiş
ciltler dolusu eserler yazmışlar fakat ölen kişinin ki,
bu peygamber dahi olsa onun hiç bir hükmü kalmadığını ruhu bedenden
ayrıldıktan sonra hükümsüz olduğunu söylüyorlar.
Kafirler de böyle inanıyorlar onlara sözümüz yok.
Fakat müslüman görünen insanın böyle söylemesi böyle inanması kafaları karıştırıyor.
O zaman şöyle diyebiliriz bunlar gayba tam iman etmemişlerdir
Adam kalkıp şehitler peygamberler evliyalar öldükten sonra
artık hiç bir şeye faydaları olamaz diyorsa bu kişi görünmeyenin
gücünü inkar ediyor demektir.
Kökü Hz. ALLAH’a dayandığı için haberi olmadan dinden çıkar.
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
"Sakın ALLAH’u Teâlanın yolunda mücadele edenleri ölüler saymayınız.
Doğrusu onlar Rableri katında diridirler."( Ali-İmran 169)
Buyurduğu için inkar eden dinden çıkar.
Neden,? Haşa Hz. ALLAH’ı yalancı çıkardığı için.
Bunlar nefslerinin esiri insanlardır gördüklerine inanırlar.
İnanan suretinde görünen münafık Müslümanlardır.
İnsan fıtratı itibari ile nefsi var gözle gördüğüne inanır kulakla
duyduğuna inanır gözünün görmediğine kesinlikle inanmaz.
İman ise gayba görünmeyene inanmaktır.
Hz. ALLAH (c.c) gayba inananları iman etmiş sayıyor inkar edeni
imansız kabul ediyor.
Nasıl olsa da nefs iman etse, kalpten iman husule gelse.
Bu gerçeğin husule gelmesi için nefsin teslim bayrağını çekmesi lazımdır.
Nefsin teslim bayrağını çekmesi ise onu ibadetle ve zikrullah ile baskı altına
almakla aç bırakmakla mümkündür başka çaresi yoktur.
Bir alim ki nefsine bağlı ise o ne anlatırsa anlatsın dilden anlatır.
Ancak nefs tezkiyesi yapan evliyaların anlattıkları doğrudur.
Çünkü onlar Peygamber Efendimizin nefsini müslüman ettiği
gibi nefslerini müslüman yapmışlardır.
Geçmiş evliyaullahın hayatlarını incelediğimizde, nefslerinin iman etmesi
için az yemişler az uyumuşlar ve yalnızlığa çekilmişler.
Çünkü Hz. ALLAH (c.c) hadisi kudside: "Açlığa devam et beni bulursun
İnsanlardan uzaklaş bana kavuşursun." buyuruyor.
Yani nefsine bağlı insan dünyaya bağlı.Nefsini esir alan ALLAH’a bağlı.
Başka yol vermemiş Hz. ALLAH.
İmanın şartı görünmeyene inanmaktır nefs ise hep dünyayı görüyor
nasıl görünmeyene inansın.
Nefsin hükmü altında kalan akıl da görünmeyene inanmaz.
İmanın özü ise gayba inanmaktır.
Kim ki görünmeyene inanmıyorsa o iman etmemiştir.
İşte o tip insanlar dil ile inandık derler kendi kendilerini kandırırlar.
Hz. ALLAH (c.c) cümle ümmeti muhammede kalpten iman etmeyi
nasip etsin inşaALLAH. Amin...
Kalpteniman Yusuf Kutan
Click to set custom HTML