Mucize Keramet İstidraç
Mucize Keramet İstihraç
(MUCİZE)
Mucize: Peygamber (a.s) Hazeratının ellerinde husule gelen harikulade hallerdir.
Mucize iki kısımdır.
1- ALLAH’u Teâlanın peygamberlerine nübüvvetlerini ispat için verdiği mucizelerdir.
2- İnsanların iman edebilmeleri için kendi arzuları üzerine peygamberlerden istedikleri mucizelerdir.
Birinci kısım mucizeye iman etmemenin cezası hemen verilmemiş, kendi arzuları ile mucize istedikleri halde inanmıyanlar kısa sürede helak olmuşlardır. Salih (a.s) 'ın devesi ikinci kısım mucizedendir.
Mucizelerin Peygamber (a.s) Efendilerimizle olan alakası, onların ellerinde zuhur etmesidir.
Hakikatte Hazreti ALLAH’ın ezeli ve ebedi kudretinin o andaki tezahüründen ibarettir.
Mucize onlardan başka hiç kimsede zuhur etmez.
Hazreti ALLAH Peygamber olarak vazifelendirdiği seçilmiş kullarının nübüvvetlerini halka ispat için onları mucizelerle desteklemiştir.
Bu seçkin insanlar mucize için en ufak bir meşakkat ve yorgunluk çekmedikleri gibi, uğraşıp didinmeye de gerek duymamışlardır.
Cenab-ı Fahr-i (s.a.v) Efendimizin ayın ikiye bölünmesi için parmağı ile işaret etmesi, yağmur yağması için Rabbine dua etmesi, Mübarek parmaklarından suların fışkırması, İsa (a.s) ‘ın Hz. ALLAH’ın izniyle ölüleri diriltmesi, Süleyman (a.s) ‘ın kuş dilinden anlaması, Musa (a.s) ‘ın denizin yarılması için asası ile dokunması, Bilinen büyük mucizelerdendir.
(Keramet)
Keramet harikulade hallerin Cenabı hakkın izni ve iradesi ile veli kullarından sadır olmasıdır.
Hadisi şerifte:
"Müminin ferasetinden korkunuz çünkü o aziz ve celil olan ALLAH’ın nuru ile bakar." (Münavi)
Keramet o velinin tabi olduğu peygamber için de bir mucize sayılır.
Zira o keramet peygambere uymasının bir mükâfatı olarak kendisine bahşedilmiştir.
Keramet veli olmasının şartı değildir.
Peygamber efendilerimize mucize izhar etmek vacip olduğu gibi, Evliyaullah hazaratına da kerametlerini gizlemek vaciptir.
ALLAH dostları olan bu velileri keşif ve kerametleri ile takdir etmek doğru değildir.
Bir velide hiç keramet görülmeyebilir de.
(İstihraç)
İstihraç da keramet gibidir.
Fasık veya kafir bir kimsenin istediğine uygun olarak vaki olur.
Bir takım riyazetlerle ruh kuvvet buluyor nefsi tasarruf altına alıp eşyaya hakim olabilme kuvvetini elde ediyor.
Bu gibi haller o kişilerin istikamet üzere olduklarına delalet etmez.
Hiç bir kıymet ifade etmediği gibi, din ile iman ile ilgisi yoktur.
Kendilerini batırdıkları gibi, etraflarını da batırırlar.
Hadisi şerifte:
"Kulun günahlarına devam ve ısrar etmesine rağmen, ALLAH’ın ona dünyadan ne isterse vermekte olduğunu görürsen bil ki bu ona ALLAH’tan bir istihraçtır."
.(Ahmet bin Hambel)
Bu hal Hz. ALLAH’ın ona bir mekridir. O onu istemiş Hz. ALLAH da onu ona vermiştir fakat rızası yoktur..
Hatemi veli Hz.
Kalplerin anahtarı Sözler ve notlar 2, sahife, (104 105)